Ülkemizin hemen hemen her yerinde özellikle İstanbul’da günden güne daha da içinden çıkılmaz hale gelen trafik yoğunluğunda A noktasından B noktasına en kolay, en çabuk ve en ucuz ulaşım “motosiklet” kullanmakla gerçekleşiyor. Biz de trafikten kaçmak isteyen meraklılar için Motosiklet Eğitmeni Ayçal Çevrek’den motosiklet kullanımına dair ayrıntılı bilgiler aldık.
Motosikletler özellikle bizim ülkemizde zannedildiğinin aksine otomobillerden daha tehlikeli ve zor değillerdir. Alınacak iyi bir eğitim ve ardından seçilecek doğru bir başlangıç motosikletiyle, şehir hayatının keşmekeşinden, lüzumsuz yakıt tüketiminin getirdiği maliyetten, geç kalma korkusundan ve en önemlisi de yollarda kaybettiğiniz onca zamandan kendinizi kurtarmanız mümkün.
Motosiklet kullanmanın kuralları
Motosikletler özellikle şehirlerde kapladıkları alandan doğan hareket serbestisiyle, otomobillerden çok daha fazla hareket alanına ve kabiliyetine sahip olan taşıtlardır. Eğer motosiklet sürücüsü şerit takip ederken takip mesafesi kuralına uyar ( 2 saniye), önündeki aracın genelde daha güvenli olan sol lastiklerinin izinde bir kaç araç da ileri bakarak sürüşünü gerçekleştirirse, inisiyatifi dışında gerçekleşebilecek olumsuz durumlarda kendisini kurtarabilecek manevraları yapabilecek yeterli alana sahip demektir. Dünyada arkadan çarpmalı kazaların en çok yaşandığı ülke olan ve meydana gelen trafik kazalarının %90'ından fazlasının düz yollarda gerçekleştiği ülkemizde özellikle dikkat edilmesi gereken kural TAKİP MESAFESİ kuralıdır.
Motosiklet sürücüsü şerit tercihi yaparken de dikkatli ve özenli olmalı özellikle büyük araçların daha çok bulunduğu sağ şeritten uzak durmalıdır, bu araçların yakınlarındaki motosiklet sürücülerini görmeleri çok kolay değildir. Motosiklet sürücüsü için genelde güvenli olan yer orta şeritte önünüzdeki aracın sol lastiklerinin izidir. Hem önünüzdeki aracın altından aniden çıkabilecek bir çukur veya yağ birikintisinden korunmuş olursunuz hem de önünüzdeki araç aniden frene bastığında kaçma manevrası için yeterli alan ve zamana sahip olursunuz. Şerit çizgileri daima daha kaygan olurlar bunların üzerinden gidilmemeli, üzerindeyken frene basılmamalıdır.
Motosikletler halen trafik içerisinde yeteri kadar fark edilmemektedir, bu da fazlasıyla büyük bir kaza sebebidir. Motosiklet kullanırken giydiğiniz kıyafetlerin özellikle renk seçimi bu bağlamda çok önemlidir asla motorunuzun ve kıyafetlerinizin renkleri aynı olmamalıdır. Özellikle kaskınız ve montunuz mutlaka farklı renklerden oluşmalıdır, mümkünse görünürlüğü artırmak için reflektif yelek kullanılmalıdır.
Kafanıza taktığınız kaskın değerinin kafanıza verdiğiniz değeri yansıttığını unutmamalı, mutlaka sertifikalı olan ve çarpışma testlerinden yüksek başarıyla geçmiş kaskları tercih etmelisiniz. Aynı şekilde kullanacağınız mont ve pantolonların da korumalarının CE sertifikalı olması sürtünmeye dayanıklı kumaşlardan üretilmiş olması gerekmektedir. Ayağınıza mutlaka tam korumalı uzun bir motosiklet ayakkabısı giymelisiniz, aksi takdirde ayak bileğinizi ve kaval kemiğinizi koruyamazsınız. Dizlik tercih etmemeli mutlaka motosiklet pantolonu giymelisiniz, dizlikler dizinizi korur ama poponuzu korumaz, sürtünmeden oluşacak yumuşak doku kaybının tedavisi yoktur.
Karayollarında motosiklet kullanabilmek için A2 sınıfı sürücü belgesi alınması gereklidir. Bunun için her ne kadar 17 yaş bitmiş 18’den gün alınmış olması gereklidir. Ancak önce otomobil ehliyeti alınıp bir ya da iki yıl otomobille kazanılacak trafik tecrübesinden sonra motosiklete başlanması ve bu şekilde kazanılacak belli başlı güvenlik algılamalarının motosiklet kullanırken kazanılmaya çalışılması maalesef ülkemizde fazlasıyla risk ihtiva etmektedir.
Düzenli olarak alkol kullananların, bel ve boyun fıtığı olanların, çok zayıf ya da çok kilolu olanların da motosiklet kullanmaları sakıncalı olabilmektedir.
Son olarak, doğru motosiklet seçimi de fazlasıyla önemli bir konu. İnsanlar boyları, kiloları ve amaçları doğrultusunda motosiklet almalı ve kullanmalıdır. Öncelikle motosikletin bir ulaşım aracı mı yoksa hobi olarak mı kullanılacağına karar verilmeli, sürüş ergonomisi, yakıt tüketimi, motor hacmi ve gücü doğru seçilmelidir. Sonrasında ise eğer ikinci el bir motosiklet tercih edilecekse mutlaka aracın ekspertizi bu konuda uzman olan usta veya yetkili servislere yaptırılmalıdır. Unutulmamalıdır ki motosikletler çok daha hassas değerlerle yola tutunan cihazlardır özellikle ön taraftan hasarlı kazalarda motosikletlerin kazadan önceki kondisyonlarına getirilmeleri otomobiller kadar kolay olmamaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder