Hayatta en çok korktuğu şey köpek ve motosikletti. Korkularını yenmek için ani bir kararla kangal yavrusu ve motosiklet aldığında 36 yaşındaydı. Bir süre sonra klasik motosiklet tutkunlarının grubu Super Eva Riders ile tanıştı. İlk buluşmasında “Benim burada ne işim var“ dediği grubun, sıkı müdavimlerinden biri haline geldi. Akşam Gazetesi’nde, uzmanı olduğu havacılık konusunda yazarken, motosiklet sayfası da hazırlayınca motosikletçilerin yakından tanıdığı bir isim oldu. 95 bin kilometre sürüş tecrübesi olan Rauf Gerz, iki yıl üst üste başkanlığını yaptığı “Super Eva Riders“ı ve “motosiklet tutkusunu“ motohaber.com'a anlattı.
Motosiklete ilginiz nasıl başladı?Motosiklete ilgim 36 yaşında başladı. Hayatım boyunca iki şeyden çok korkuyordum. Biri köpek, diğeri motosikletti. Ama bir gün ani bir kararla kangal yavrusu ve motosiklet aldım. Motosiklete nasıl bineceğim konusunda ise hiçbir fikrim yoktu. Yarış ve kros motorunu biliyordum. Bir arkadaşımın tarifiyle motosiklet almaya gittim. Satıcı, parama göre iki motosiklet önerdi, Orada “racing” ile “criuser” arasında bir seçim yapmak zorunda kaldım. Criuser motoru aldım. Kask da aldım ama cahillik yapıp, motora binip gitmeye kalktım. Satıcıya ‘Vites nerede’ diye sordum. O da hemen motorun üzerinden anahtarı alıp, ‘Seni ben götüreceğim’ dedi. Motorumu işyerimin garajına kadar götürüp bıraktı ve sıkı sıkı tembihte bulundu. Sonraki günler, kendi başıma dura kalka kullanmayı öğrendim. 2001 yılı eylül ayında motor sevdam böyle başladı. Ama bugünkü aklım olsaydı tercihlerimi çok farklı yapardım.
Akşam Gazetesi’nde motosiklet yazmaya nasıl başladınız? Motosiklet yazmaya başladığımda gazeteciliği bırakmıştım. 16 yıl aktif muhabirlik yaptım. 1983-86 arası Son Havadis, 1986-90 arası Günaydın, 1990-2000 yılları arasında da Hürriyet’te çalıştım. Hürriyet İstihbarat Servisi’nde havaalanı muhabirliği yapıyor, havacılıkla ilgili yazılar yazıyordum. 2000 yılında gazeteciliği bıraktım.Motosiklet kullanmaya başladıktan bir süre sonra da Akşam’da havacılık yazmaya başladım.
İLK YAZIMIN ARDINDAN MAİL YAĞDI
Gazeteye kaskla gidip gelmem, herkesin ilgisini çekiyordu. Bu sırada bir otomotiv eki hazırlanıyordu. Ben de motosiklet üzerine yazmaya başladım ve bu işi 1,5 yıl boyunca çok keyif alarak yaptım. Çünkü okuyucunun inanılmaz ilgisi oldu. Şunu itiraf edebilirim; 2 yıl boyunca havacılıkla ilgili yazılarıma ancak 20-30 mail geldi. Bu maillerde de, bir havayolu şirketinin telefonunu soruyor, uçak maketi istiyor, ya da yamaç paraşütü ile ilgili bilgi almak istiyorlardı. Ama motosiklet yazmaya başladığım ilk hafta 400 civarında mail aldım. Sürekli insanlarla iletişim halinde oldum. Yazmayı bıraktığım son haftaya kadar, motosiklet tutkunlarının ilgisi hiç azalmadı.
Motosiklet sayfasının kaldırılmasında Serdar Turgut’un etkisi oldu mu?Ben Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nurcan Akad’ı, Hürriyet’te yazı işleri müdürlüğü yaptığı dönemden beri tanıyordum. Gidip kendisine havacılık yazmayı teklif ettiğimde çok sevindi ve bana çok yardımcı oldu. Motosiklet sayfası önerime de aynı ilgiyle yaklaştı. Sonra gazeteye yayın yönetmeni olarak Serdar Turgut geldi.
SERDAR TURGUT’UN MOTOSİKLETE KARŞI TAVRI OLDUĞUNU ANLADIM
Aslında Serdar Abi ile diyaloğum, Nurcan Akad’dan daha iyiydi. Ama Turgut, geldiği gün rahatsızlandı ve çok uzun süre hastanede kaldı. Bu süre içinde eklerin sorumluluğunu Oray Eğin’e devretmişti. Onunla hiç iletişim kuramadık. Eğin, her iki sayfayı da istemedi. Yazılarıma yine devam etmemi ama o uygun görürse gazetenin muhtelif yerlerine ‘belki’ koyabileceğini söyledi. Bu tavrı hiç hoşuma gitmedi ve Akşam’da yazmayı bıraktım. Serdar Turgut iyileştikten sonra, havacılık ve motosiklet sayfasının yeniden olabileceğini düşünüyordum. Sonradan birkaç yazısını okuduğumda, Turgut’un aslında motosiklete karşı bir tavrı olduğunu anladım. Harleyciler’le ilgili negatif yazısı çok tepki çekti. O zaman fark ettim ki, havacılık ve motosiklet sayfalarının kaldırılması Oray Eğin’le de ilgili değilmiş. Böyle bir sonuca vardım ama bunun doğru olup olmadığını Serdar Turgut’a sormak isterdim.
ARTIK GAZETELERDE MOTOSİKLET SAYFALARI OLACAK
Ben şuna inanıyorum; önümüzdeki yıllarda gazetelerde belki havacılık sayfası olmayabilir ama motosiklet sayfalarının olacağından eminim. Çünkü motosiklet yazarken herkesle iletişim halindesiniz. Her uçak yolcusu havacılık okuyucusu değil belki ama motosiklet tutkunlarının hepsi iyi okuyucu. Ülkemizde motosikletten nefret eden ya da motosiklete aşık olan iki kitle var. İkisinin ortası yok. Ben de bir zamanlar motosikletten nefret edenlerdendim. Çünkü bu korkuyla büyütüldük.
BEN NE YAPIYORUM BU İNSANLARIN ARASINDA
Super Eva Riders’la nasıl tanıştınız? Grupla tanışmam çok enteresan oldu. Bana göre motosiklet yalnız başına binildiğinde keyif alınan bir şey değil. 600 cc’lik klasik bir motorum vardı ve bir süre sonra sıkılmaya da başlamıştım. Bir arka- daşımın yönlendirmesiyle Super Eva’nın sitesini buldum. 29 Ekim 2002 tarihinde bir organizasyon yapacaklarını duyurmuşlardı. O gün giyindim kuşandım, ben de korteje katıldım. İlk anda bu grubun hiç hoşuma gitmediğini söyleyebilirim. Bana göre tuhaf kılıklı gelebilecek birçok motorcunun arasındaydım. Bir kısmı astronot gibi giyinmiş, bir kısmı da deri kıyafetleriyle gelmişti. Yaş olarak büyük çoğunluğu benden küçüktü. Kendi kendime, “Ben ne yapıyorum bu adamların arasında. Herkes bir tuhaf düzende” diye düşünmeye başladım. O akşam çay içmeye Fenerbahçe’ye gittik. Orada benimle akran olabilecek Kemal diye bir arkadaşımla tanışınca rahatladım.
BAMBAŞKA BİR DÜNYA TANIDIM
Grubun bir toplantısına daha katıldım ki, o alıştığım arkadaş çevresinin ötesinde bambaşka bir dünya olduğunu fark ettim. Ben havacılık ve medya camiasına sıkışmış bir arkadaş çevresiyle iletişim halinde geçirmişim yıllarımı… Hepsi arkadaşım, içlerinde çok sevdiğim insanlar var ama bu grupta çok farklı insanlar tanıdım.
ÇOK FARKLI İNSANLARI BULUŞTURAN İLGİNÇ BİR ARAÇ
Bence motosiklet bir ulaşım aracı falan değil. Sadece çok farklı insanları bir araya getiren ilginç bir araç. Ve herkesin bir ortak noktası, bir ortak ruhu var. İster klasik, ister enduro kullansın, motosiklet tutkunlarının ortak bir ruh hali var. Motosiklette, çok değişik insanların birbirleriyle iyi vakit geçirdiği çok tuhaf bir ortak payda var.
SUPER EVA’NIN İLK BAŞKANI OLDUM
2 yıl sonra Super Eva, çok kalabalık, disiplinli ve güzel bir arkadaş grubu haline dönüştü. Bu sırada hep beraber başkanlık için hazırlanıyorduk. Başkanlık seçiminde aday oldum ve Super Eva’nın ilk başkanı oldum. Kimsenin ismi Super Eva’nın önüne geçmesin diye hep beraber bir karar aldık. Buna göre; 2 yıldan fazla üst üste aynı kişi başkan olamıyor. İkinci yıl grubun başkanı yine ben oldum. Geçtiğimiz kasım ayında süre doldu ve başkanlığı bir başka arkadaşımıza devrettim.
SÜRÜŞ DİSİPLİNİNİ EN İYİ UYGULAYAN GRUBUZ
Super Eva, motosiklet ortak paydalı bir arkadaş kulübü. Türkiye’nin en çok gezen kulübü olduğumuzu söyleyebilirim. Merkezimiz İstanbul. Ankara ve İzmir’de şubelerimiz var. Başta Antalya olmak üzere birkaç şehirde de şube açma çalışmaları devam ediyor. Şu anda internet üzerinden haberleşen 2 bin 400 aktif üyesi olan bir kulübüz. Cep telefonundan SMS teyidi istediğimiz için mükerrer üyelik olamıyor. 6 ay boyunca siteye girmeyen üyeleri de siliyoruz. İstanbul’da bir organizasyon olduğunda Ankara ve İzmir’den katılımlar oluyor. Yaz aylarında yurt dışı organizasyonları düzenliyoruz. Ayrıca Türkiye’nin sürüş disiplinini en iyi uygulayan grubuyuz. Üyelerimizin tümü tarafından kabul edilen kurallar çerçevesinde, çok katı uygulanan sürüş disipliniyle hareket ediyoruz.
Super Eva iki mekanizmayla yönetiliyor: normal üyelik her zaman açık. İnternet üyesi olmadan da toplantıya katılmak serbest. İstanbul, Ankara ve İzmir’deki toplantılara, motosiklet sahibi olmasa da motosiklet hobisi olan herkes katılabiliyor. Ama geziye gelmek için belli şartlar var. Gezinin durumuna göre katılımcının belli bir tecrübede olduğunun onaylanmasını, minimum 5 bin kilometre sürüş tecrübesinin olmasını istiyoruz. Çünkü grup sürüşleri bireysel sürüşlerden daha tehlikeli. Tabi ki bize, “Evet 5 bin kilometre kullandım dediğinde yapacak bir şey yok. İnanmak durumundayız ama bazı gezilerde “Rider” referansı istiyoruz. Yani eski arkadaşların “Bu kişiyi tanıyorum, şürüş tecrübesi var” onayını istiyoruz.
Kimler Rider oluyor? Siteye en az bir yıl önce kayıt olmuş, aktif olarak toplantılara katılan, eski üyelerin büyük çoğunluğu tarafından tanınan ve istekli olan kişiler Rider dediğimiz sisteme dahil oluyor. Şu anda İstanbul’da 43, Ankara’da 11, İzmir’de de 12 tane “Rider”ımız var.
Rider’ın görevleri nedir? Sorumluluk alıyorlar. Herhangi bir üye gezi organize edemez. Rider’ın gezi organize etme yetkisi var. Gezinin içeriğine göre ekipmanını eksik bulduğu kişiyi geziye almamak, gezideki sürüş disiplinini sağlamak, katılımcıları gruplara bölmek, herkesin maksimum eğlenmesine yönelik çaba harcamakla sorumludur. Bu kişiler, sırtlarındaki Super Eva Rider yazan 3 parçalı ‘patch’ten tanınır. O yazıyı taşıma yetkisi sadece Rider ve eşlerine aittir. Eğer bir Rider şehir değiştirecekse görevini bırakmak ya da dondurmak zorundadır. Çünkü toplantılara katılım zorunluluğu var.
En çok gezen grubuz dediniz. Nereleri gezdiniz? Doğu Karadeniz sınırına kadar gidip oradan aşağı döndük. Türkiye’nin birçok yerine gittik. Bulgaristan’a güzel bir gezi yaptık. Yurt dışı artık çok keyifli hale geldi. Bir yılda en az 8-10 kez İzmir’e, 3-4 kez Marmaris’e, birkaç kez Antalya’ya gittik. Ancak Güneydoğu’ya bir gezi organizasyonu yapamadık. Kalabalık bir grupla gidilecek Güneydoğu, uzun ve meşakkatli güzergah ve en az 9-10 gün gerekiyor. Kalabalık bir grubu 9-10 gün bir araya getireceğimiz bir organizasyonu henüz gerçekleştiremedik. Bu yıl amacımız hem Türkiye’de gezmediğimiz yerleri gezmek, hem de yurt dışında daha çok yol yapmak.
Grup gezilerine kaç motorcu katılıyor? 25-30 motor birlikte gittiğimiz geziler oluyor. Ama kalabalık olduğunda 7’şerli gruplara bölüyoruz. Buluşma noktalarımız, haberleşme cihazlarımız var. Her grupta öncü artçı ve güvenlik olmak üzere 3 Rider bulunuyor.
BU BİR OYUN VE BUNUN FARKINDAYIZ
Dernek olma planınız var mı? Dernek olmak istemiyoruz. Bu bir oyun ve biz bu oyunun farkındayız. Biz bu oyunu resmileştirmek ve altından kalkamayacağımız bir şekilde ciddileştirmek niyetinde değiliz. Hiçbir tüzel kişiliği yok Super Eva’nın. Hiçbir zaman da olmayı düşünmüyor. Dernek olup aidat peşinde, ya da o tuhaf hukuksal süreçler içinde yönetim kurulları anlayışı içinde yürümek gibi bir niyetimiz yok. Biz Fun Club statüsünde bile değiliz. Ama ortaklaşa koyduğumuz kurallarımız var. Dernek olduğumuzda aidatını yatıran hiçbir üyeye‚ “Sen korumalı kask takmıyorsun, geziye katılamazsın“ diyemezsiniz. “Bana trafik polisi karışır, siz karışamazsınız“ der ve istediği geziye gelir.
MOTOSİKLET DEĞİL, ARKADAŞ KULÜBÜYÜZ
Super Eva Riders, “klasik motorcuların grubu“ diye adlandırılabilir mi? Grup, klasik motosiklet kullanan kişilerle kurulmuştu. Ben de bu grupla tanıştığımda, çok iyi hatırlıyorum 36 motosikletle Kemerburgaz’da bir arkadaşımızın yazlığına gitmiştik. Motorların 35 tanesi klasikti, sadece bir tane enduro vardı. Hepimize tuhaf geliyordu, hiç sevmiyorduk o motoru. Klasik, elbette hepimizin gönlünde yatan motor. Ama daha uzun yol, biraz daha konfor ve ataklık istendiği için grubun yarıya yakını yavaş yavaş ’enduro’ ve ’touring’e kaydı. Bizim için hangi tür motosiklet kullanılırsa kullanılsın önemli değil. Çünkü biz motosiklet kulübü değil, bir arkadaş kulübüyüz.
Geçen yıl grup olarak “Iron Butt“ sürüşlerine tepki göstermiştiniz. Bu konuda başka girişiminiz oldu mu? Geçen yıl Kastamonu’da Iron Butt sürüşüne katılan İzmir Rider’larımızdan bir arkadaşımızı kaybettik. Hiçbir mantığı olmayan, tamamen adrenalin ve ego odaklı bir yarış düzenlenmesini hiç anlamlı bulmuyorum. Bu yüzden bir bildiri yayınlayıp, bunu kulüplere imzaya açtık. Türkiye’deki mevcut kulüplerin büyük çoğunluğu, başta HOG olmak üzere bildiriyi imzaladı. Iron Butt’ın bu yıl yeniden yapılmak üzere olduğu duyumunu aldık. TMF Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Domaniç’in bu sürüşün yapılmamasına yönelik noter ihtarlı bir ikazı olduğunu memnuniyetle öğrendik. Eğer Iron Butt’ın Türkiye’de yapılması gerçekleşme aşamasına gelirse, hukuki anlamda yapılabilecek her şeyi yapmayı kendi kendime görev edindim diyebilirim. Arkadaşımız hayatını kaybettikten sonra Iron Butt’ın yurt dışındaki organizasyon liderinin yaptığı bir açıklama vardı. O açıklama bizi çok daha fazla üzdü. Arkadaşımızın severek yaptığı bir şey sırasında öldüğünü ve çok üzülünmemesi gerektiğini yorumlayabileceğimiz bir açıklamaydı. Tabi ki kendisini hiç ciddi bulmadık. Türkiye’de trafiğe açık alanlarda yarışılmasına ve bunun özendirilmesine, belli bir mesafeyi sınırlı bir süre içinde katetmenin de bir marifet olduğunun sanılmasına karşıyız.
CADDEBOSTAN'DA ÇARŞAMBA BULUŞMASI
Özel bir havayolu şirketinde iletişim direktörü olan Rauf Gerz ile, Super Eva Riders'ın grup toplantısında görüştük. Çarşamba günleri saat 19.30'da Caddebostan'daki Benzin Cafe'de bir araya gelen motosiklet tutkunları, motohaber.comobjektifine böyle yansıdı.


SUPER EVA RIDERS'IN DİĞER FOTOĞRAFLARI








|
Yorumlar
Yorum Gönder