Ana içeriğe atla

Demir atlarla Çeşme seferi


Demir atlarla Çeşme seferi

Motosiklet dünyasının efsane ismi Harley Davidson tutkunları demir atlarıyla Çeşme seferine çıktı. Türkiye'nin birçok ilinden tam 91 motorla Çeşme'ye akın eden Harleyciler arasında, geziye ayrı ayrı motorlarıyla katılan karı koca da vardı, 4 aylık bebeğini alıp gelen de. Çeşme National HOG Rally'nin en çok konuşulan konusu ise yol boyunca şiddetli yağmur ve doluyla mücadele eden İstanbul grubunun maceraları oldu. 

4 Haziran'da başlayan "Çeşme National HOG Rally 2009" yağışlı bir havada start aldı. Perşembe sabahı İstanbul'dan yola çıkacak Harleyciler geceden uyarıldı, "Yolda yağış var, yağmurluklarınızı alın!" Bir BMW Enduro (gezi ve arazi motosikleti) kullanıcısı olarak, Harley camiasının Çeşme yolculuğuna, 2006 model Heritage Softail Classic ile katıldım. Elvis Presley'in kullandığı modelden esinlenerek yapılan bu asi ve nostaljik motorun ilk dikkat çeken özelliği çok güçlü ve dengeli bir makine olması. 1450 cc'lik, 307 kilo ağırlığındaki bu motorla trafik ışıklarında durduğunuzda ayağınızı yere koymayı unutabilirsiniz.
FERİBOTTAN İNER İNMEZ SAĞANAK BAŞLIYOR
İstanbul Pendik'te buluştuğumuz grupla yağmur eşliğinde Pendik-Yalova feribotuna biniyoruz. Yalova'ya vardığımızda da feribottan iner inmez sağanak başlayınca hepimiz bizi zorlu bir yolculuğun beklediğini anlıyoruz. Yaklaşık 30 motor, 3 gruba ayrılıyor ve 3 yol kaptanı (road captain) önderliğinde yola çıkıyoruz. Grupları ayrıca yol kaptanlarına yardımcı olan artçıların (tail gunner) yanı sıra güvenlik aracı ve teknik servis araçları takip ediyor ki bu da hayli güven verici.

Kaska çarpan yağmur damlalarının çıkardığı sese, Harley’in gök gürültüsüne benzeyen kendine özgü motor sesi karışıyor. Gruptaki sürücülerden, yağmurluk, bot ve koruyucu kıyafetlere rağmen yağmuru içinde hissetmeyen neredeyse yok gibi. Sürüş sırasında hava sıcaklığının 10 derece daha düşük hissedildiği de hesaba katılınca vücutlarda üşüme ve ellerde uyuşma başlıyor. Yol boyunca eksilmeyen sağanak nedeniyle görüş mesafesi de düşünce daha fazla dikkat harcayarak mola verilene kadar çetin şartlarda sürmeye devam ediyoruz.
ARTIK SAHNEDESİNİZ
Motosiklet kullananlar bilir, motosiklette kafes yoktur ve her şeyle doğrudan temasta olursunuz. Artık izlemekten öte, sahnedesinizdir. Ayağınızın 10 santimetre altında, üzerinden geçerken su sıçratan ıslak asfaltı ona dokunacak kadar yakınınızda hissedersiniz.
AT BİİN!
Susurluk'taki kısa molanın ardından yeniden yola koyuluyoruz. Balıkesir'i geçtikten hemen sonra İkizgöl yokuşunda, dinamit patlatılması nedeniyle kapanan yolun açılmasını beklerken, kimi sürücüler motorunun üzerinde, kimi de yere uzanarak dinlenmeye başlıyor. Burada hava güneşli. Bazıları yağmurluklarını çıkarsa da çoğu hala son derece temkinli. Yaklaşık 20 dakika sonra yolun açılacağı haberi geliyor. Grup liderlerinden Emrah Soyuer'in "At biin!" sesini duyar duymaz hareketleniyoruz. Motorlar çalışıyor ve tekrar gürül gürül yola koyuluyoruz.
SANKİ YERDEN SU FIŞKIRIYOR
Kısa bir süre geçmeden yeniden şiddetli yağmur bastırınca yağmurluklarını çıkaran sürücüler panikle sağa çekerek yeniden giyiniyor. Akhisar'a yaklaştığımızda asıl yağmurla daha karşılaşmamış olduğumuzu anlıyoruz. Yağmurun şiddeti arttıkça artıyor ve hava iyice kararıyor. Ardından şiddetli bir dolu yağışı başlıyor. Asfalta çarparak yukarı sıçrayan dolu nedeniyle yerden adeta su fışkırıyor.
O NEYDİ ÖYLE?
Vücuduna, kaskına ve motoruna çarpan dolunun çıkardığı sesten ürken bazı sürücüler kenara çekip durmak istiyor ama deneyimli Harleyciler bu yağıştan kurtulmak için ilerlemek gerektiğini işaret ediyor. Yarım saat kadar sonra Akhisar'da mola verildiğinde herkesin konuştuğu tek konu dolu yağışı oluyor: "O neydi öyle?"

Günün sonunda İzmir'e varıyoruz. Ankara, Eskişehir, Çanakkale ve çevre illerden gelen Harleyciler'in yanı sıra İzmir'deki HOG üyeleriyle İzmir Swissotel'de buluşuyoruz. Ertesi gün İzmir'de kısa bir şehir turu attıktan toplu halde Çeşme yolculuğuna çıkıyoruz. Artık karanlık yollar geride kalıyor, pırıl pırıl bir havada Çeşme'ye varıyoruz. Sheraton Otel'de konaklayan Harleyciler, gündüz denizin, gece de Çeşme gecelerinin tadını çıkarıyor. Gece etkinliklerinden biri de, Harleyciler'in çeşitli dallarda ödüllendirilmesi oluyor. "Yılın Harleycisi" ödülü, geziye motorlarıyla katılan iki kadın sürücüye veriliyor. Üçüncü gecenin sonunda dönüş yolu için hazırlıklar başlıyor. Ve sabah kahvaltısının ardından gruplar halinde dönüş yoluna çıkılıyor.

HARLEYCİLER'İN TÜRKİYE'DEKİ YOL SERÜVENİ: 
KAMYONLU TURDAN YAĞMURLU FIRTINALI GEZİLERE


Çok değil, bundan 13 yıl önce Harley Davidson tutkunu arkadaşların bir araya gelerek bu markanın Türkiye distribütörlüğünü almasıyla birlikte sayıları hızla artan Harleyciler'in memleket yollarındaki serüveni de başlamış oldu. Harley Owners Group (HOG) Türkiye'nin, yıllardır düzenlediği toplu sürüş organizasyonlarından ilki, aralarında tanınmış işadamlarının da bulunduğu, motorlarını yeni almış Harleyciler'in katıldığı Bodrum turu oldu. Bu gezide 30 motosiklet, toplu sürüşle tek şeritli yollardan Bodrum'a ulaşırken, sürücülerin deneyimsiz olması nedeniyle 20 motor da kamyonla götürüldü. 1997 yılında yapılan bu Bodrum gezisine, motorlarını kamyonla götürdükleri için çok konuşulan Harleyciler, şimdi çok kötü hava şartlarında, şiddetli yağmur ve doluda bile paniğe kapılmadan yol almaya devam ediyor.

BİZ YAĞMURU AŞTIK
Ferruh Tanay
HOG Türkiye Başkanı ve Harley Davidson Türkiye Distribütörü
Çeşme Rallisi'ne çok iyi hazırlandık. İki servis aracı, altı teknisyen, iki yol yardım aracı ve bir de ilk kez bu gezide kullandığımız 'fun bus' dediğimiz otobüsümüzle yollardaydık. İstanbul'dan ilk gün giden grup çok ıslandı ama her türlü zorlu şartta yol alabileceğimizi gösterdik. Yağmur hep gözde büyüyen bir şeydir. Biz bunu aştık. Çok da düzgün yol aldık. Ortalama 100 km hızla gittik geldik. Motorlarda da hiçbir sorun olmadı. Onun için ekibimizi kutluyorum. Bu kadar motorla bir yerden bir yere gitmek çok kolay değil. Bu sezon gezilere Foça'yla başladık. Ege turu, Yunan adaları turu derken Çeşme'yi de tamamladık. Şimdi sırada Göcek, arkasından Bodrum var, böyle devam edeceğiz.
BİR İMPARATORUN
40 YIL KARISI OLACAĞINA
HARLEYCİ'NİN 3 GÜN SEVGİLİSİ OL
İsmet Badem
Basketbol Yorumcusu ve Yazar

Ben Harley'den çok keyif alıyorum. İnsanlar kendi kendilerine buluyor, aşkı, sevdayı, her şeyi. Ama bulduğu en önemli şey ise esirlik. Yani kıyafete, söze, karımıza, kocamıza, ülkemize, yasalara esiriz, esirlikler içerisinde yaşıyoruz. Nazım'ın şiirinde 'Bir ağaç gibi tek ve hür' dediği gibi ben özgürlüğü nasıl bulacaktım? Benim için önemli olan buydu. Sonunda bir markanın peşine takıldım: Harley. 15 yaşından beri motora biniyorum. Daha evvel birçok motorum oldu. 2 yıldır da Harley kullanıyorum. Her seyahatte grup halinde gitmenin çok keyifli olduğunu düşünüyorum. Ve ben bu özgürlüğü çok seviyorum. Ama grup halinde giderken de komün yaşamayı öğrendim. Bu çok güzel bir komün, sevgi bölüğü gibi... Bence özgürlüğün tanımı Harley. Bir imparatorun 40 yıl karısı olacağına bir Harleyci'nin 3 gün sevgilisi ol. Kelebekler kadar özgür ve mutlu...

YAĞMUR SÜRÜCÜLERİ ÖDÜLLENDİRİLMELİ
Emrah Soyuer
HOG eski Başkanı

Biz bu yağmuru iki gün önceden gördük ama bu kadar şiddetli olacağını kestiremedik. Daha önceki yıllarda, yağmurla ilgili kaygı olduğu için uzun yolda yağmurun geçmesi beklenirdi ama bu yağmur geçecek gibi değildi. Bir ara doluda sürerken yavaşladım, artık kafamı gözümü kıracak gibi yağarken yavaşlayınca da 'acaba başıma yıldırım düşer mi' diye endişe ettim.

Bu gruptaki tüm arkadaşları kutlamak lazım. Düzenli bir sürüş yaptılar. O yüzden bu gruptakilerin "yağmur sürücüleri" olarak HOG tarafından ödüllendirilmesini önerdim.
Bu gezide sadece bir arkadaşımız kayıp düşerek parmağını kırdı. Bir de gelirken kamyon sıkıştırması sonucu bir başka arkadaşımızın düşmesi sonucu köprücük kemiği kırıldı. Yani HOG tarihinde iki kemik kırılmasıyla sonuçlanmış ilk gezi oldu. Bizim gezilerimizde ufak tefek şeyler olurdu ama kırılma olayı yaşanmamıştı. Bunları da yağmur sürüşüne bağlıyorum.

HOG daha da gelişiyor. Aile büyüdü. Bugün bin 600'e ulaşan bir Harley sayısı var. Bin 600 Harley sahibinden bini HOG gezilerine katılıyor.


1,5 AYLIK MOTORCUYKEN 
YUNANİSTAN TURUNA ÇIKTIM

Dalida Başaran - İktisatçı

10 yıldır Harley kulanıyorum. 99'da ehliyet aldım. 1,5 aylık motorcuyken eşimin de teşviğiyle Yunanistan turuna katıldım. İstanbul'dan çıkıp Selanik, Atina, sonra gemiyle Rodos, Bodrum ve İstanbul, yani yaklaşık 2 bin 500 kilometre yol yaptık. Yolculuğun ilk gününde kaldırımda oturup ağladım. O kadar tecrübesizdim ki çok karışıktı her şey benim için. Tabi geride kalıyordum herkesten, beni aralarına aldılar. Şu lafı hiç unutmayacağım: 'Madem er meydanına çıktın, erler gibi dövüşeceksin.' Bir gün sonra daha rahat sürdüm.

15-17 yaşlarında iki kızım var. Onları da küçük gezilerde zaman zaman arkamıza aldık. İsterlerse, kendileri arzu ederse eğitim almaları kaydıyla motor kullanmalarını isterim.
KIZLARIMI DA TEŞVİK EDİYORUM

Aydan Başaran - İthalatçı
Küçük yaştan itibaren motosikletlere ilgim vardı. Babam 'motora binmeni onaylamıyorum, istemiyorum' derdi. Evlendim, yıllar sonra yine şansımı denedim ama babam yine tasvip etmedi. Babamı 97'de kaybettim. 98'de ilk motorumu aldım 99'da da üçüncü motorumu aldım. Şu anda 3 Harleyimiz, 2 Apriliamız var. İşe gidip gelirken 500cc'lik scooter kullanıyorum. Eşim motosiklet kullandığı için endişelenmiyorum. Çünkü eşime çok güveniyorum. Hatta kızlarımı da teşvik ediyorum. Evimizde garaj olarak düzenlediğimiz bir yerde alet edevatımız, her şeyimiz var. Çok keyifli bir mekan. Burada ufak tefek tamirleri yapıyorum. Hafta sonu arkadaşlarla vakit geçirdiğimiz bir mekan. Big Boys diye bir grup kurduk, 15 arkadaş falan bir araya geliyoruz.
İLK BAŞTA İTİCİ GELİYORDU, TATLI İNSANLARMIŞ
Ebru Apaydın - Bozcaada'da otel işletmecisiİlk başlarda Harleyciler'le bir araya geldiğimizde, eşimle 'Saklayalım Harleyimizi, görünmeyelim' falan olduk. O kadar itici geliyor ki ilk başta görüntüler. Deri kıyafetlerini giymiş 50 yaşlarında insanlar, zincirler sarkıyor falan. Ama içlerine girdiğinizde her birinin çok tatlı insanlar olduğunu görüyorsunuz. Harley'i aldığınızda çok güzel dostluklar da kazanmış oluyorsunuz. O kadar farklı insanlarla tanıştık ki, eğer bu HOG'un içinde olmasaydık bu insanları tanımamız mümkün değildi.
BURADAKİ İNSANLARI ÇALIŞIRKEN GÖRSENİZ TANIMAKTA ZORLANIRSINIZ
Selim Apaydın - İşadamıBuradaki birçok insanla kendi iş kolunda çalışırken veya başka bir sivil toplum örgütünde aldığı görevdeyken bir iletişime geçseniz gerçek kimliğini tanımakta zorlanabilirsiniz. Çünkü buraya, böyle bir ortama geldiği zaman insanlar o kimliklerini atıyor. Onları direkt çıplak yüzleriyle tanıyorsunuz. Yaklaşık 6 senedir Harley kullanıyorum. Yurt dışında okurken Harley almaya paramız yetmiyordu, o zaman fabrikasından montunu satın almıştım. Makineyi alıyorsunuz, ve kendinizle özdeşleştirebiliyorsunuz aksesuvarlarla. Kızım pazar günleri bandanasını, gözlüklerini takıp 'Baba beni gezdirir misin?' diyor.
4-5 SAAT TEMİZLİĞİYLE UĞRAŞIYORUM
Taner Tezgören - İşletmeci
Eskişehir'den geliyoruz. Özellikle hep beraber yolculuk yapmak inanılmaz keyifli. Çok heyecan verici bir şey. Yıllardır motosiklete biniyorum ama bir yıldır Harley kullanıyorum. Çok keyifli. Çocukluğumdan beri istediğim bir şeydi. Bu motorumu da eşim hediye etti. Bazen 4-5 saat sadece temizliğiyle uğraşabiliyorum. Şu anda 14 bin euroluk aksesuvar var motorun üzerinde.
HARLEY GÜÇ VE ESTETİK DEMEK
Gonca Tezgören - İletişimciBir yıldır Harleyimiz var ve ilk kez Harley gezisine katılıyoruz. Ben de motosiklet ehliyetimi yeni aldım. Biraz daha eğitim almam gerekiyor. Sonra Taner'e aldığımdan daha güzel bir Harleyi kendime alacağım. Harley bence her şeyden önce güç ve estetik demek. Daha kişilikli bir makine gibi geliyor bana. İnsana kendisini daha farklı hissettiriyor.
TERAPİ OLSUN DİYE MOTORA BİNİYORUM
Doç. Dr. Ayhan Kalyoncu - Psikiyatrist
Balıklı Rum Hastanesi Bağımlılık Tedavi Kliniği Şefi
23 senedir motor kullanıyorum. 2002 yılında ilk Harley motosikletimi aldım. Aynı zamanda yaklaşık 3 senedir BMW motosikletim de var.

Motosikletin benim için dinlenmek, rahatlamak, doğanın içine girmek, yaşamı daha kaliteli yaşamak gibi birçok anlamı var. Günde 12 saat mesai yapıyorum. Zaman zaman bir kaçış, rahatlamak ve yeniden enerji yüklenmek için bir nevi terapi olsun diye motosiklete biniyorum. Motosiklet benim hobim ve bu hobimden besleniyorum. İş, aile yaşantımı daha iyi yaşayabilmek için bir kanaldan beslenmem lazım. Motosikletle çok değişik ülkelere seyahat ettim. Avrupa ve Amerika seyahatim oldu. En son Afrika'ya Harley'le gittim.
4 AYLIK BEBEĞİYLE KATILDI

Altuğ - Sedef Önder - Turizmci
Biz Çeşme'de yaşıyoruz. Harleyci arkadaşlarımı karşılamak için İzmir'e 4 aylık çocuğumla geldim. Ortak merakı paylaştığım, yıllar içinde yakın dost olduğum birçok kişiyle her sene yeniden buluşma imkanı oluyor benim için.

Değişik yaş gruplarından, çok değişik mesleklerden pek çok meraklının bir araya geldiği bir organizasyon bu. Ama burada en önemlisi günlük hayatta diğer insanlarla paylaşamadığımız şeyleri konuşuyoruz. Hem teknik, hem de sosyal yönden aynı zevki paylaşan nsanların yaptığı bir gezi oluyor.



SÜR VE EĞLEN

Alper Atik
Harley Davidson Pazarlama Müdürü
Bizim 2009 konseptimiz "ride and fun", yani "sür ve eğlen." Özellikle "eğlen" kısmının tehlikeli noktaları olabiliyor. Yani gece eğlenmeye motosikletle gitmek, sonra alkol aldıktan sonra motosikletle dönmek gibi sıkıntılar olabiliyor.

Hem bunun önüne geçmek, hem de Harleyciler'e değişik bir eğlence yaşatmak için iki katlı, üzeri açılan, tamamen bar düzeninde olan bir eğlence otobüsü yaptık, adını da "fun bus" koyduk. 2009'daki tüm gezilerimizde biz bu otobüsü kullanacağız. Gelecek sene "fun yatımız" da olacak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

mondial 125 MG Classic

Teknik Özellikler 1. Motor : Tek Silindir, Dört Zamanlı 2. Silindir Hacmi (cm³) : 124 3. Silindir Çapı ve Strok (mm) : 56.50x49.50 4. Sıkıştırma Oranı : 9.0±0.1 : 1 5. Max. Tork : 9.2 Nm at 7500 min 6. Max. Güç : 8.0 kw at 8500 min 7. Max. Hız (km/h) : 90 8. Rölanti : 1500±100 min 9. Şanzıman : Manuel / 5 Vites 10. İlk Vites Oranı : 2.769 11. Son Vites Oranı : 0.960 12. Çalıştırma Metodu : Elden ve Ayaktan Marşlı 13. Soğutma Tipi : Hava Soğutma 14. Yağlama Tipi : Yağ Pompası 15. Ateşleme Tipi : CDI 16. Debriyaj Tipi : Islak Tip / Çoklu Plaka 17. Fren Tipi (Ön/Arka) : Kampana / Kampana 18. Frenleme Metodu (Ön/Arka) : El ile / Ayak ile 19. Lastik (Ön/Arka) : 2.50x18 / 3.00x18 20. Yakıt Tankı Kapasitesi (L) : 10±0.3 21. Ağırlık (Kg) : 97 22. Max Yükleme Kapasitesi (Kg) : 151 23. Boyutlar U-G-Y (mm) : 1930x760x1020 24. Dingil Mesafesi (mm) : 1245 Fotoğraf Galerisi

Mz Kullanıcıları / Bilgi Paylaşım Başlığı

Mz Kullanıcıları / Bilgi Paylaşım Başlığı MZ 251 - 301  Arkadaşlar sitede mz sahibi arkadaşlar varsa burda görüşlerimizi bilgilerimizi kısacası motorla ilgili paylaşımları yapmak için herkesi bekliyorum. resimde eklerseniz birbirimizi daha iii tanırız..... Hadi mz ciler........Bu başlık altında bilgilerimizi toplayalım.... Silindir adedi : 1 Motor Hacmi: 243 cc Motor Gücü : 21 Hp Depo hacmi : 18 lt Sıkıştırma : 10.5 : 1 Tork : 27.4 Nm/2.8 kgm Vites Oranları 1 Vİtes :3 2. Vites :1.865 3.Vites : 1.333 4. Vites :1.048 5. Vites :0.087 Besleme : 12 V 5-9 Ah Yakıt tüketim : 4 lt /100 km 0 - 100 Hızlanma : 7.8 sn Boş ağırlık : 153 kg Dolu Ağırlık : 330 kg [IMG] [/IMG] Bu da başkası 1990 model 10 yıldır bende. Anlaşılan en son sahibiyim...... [IMG]URL=http://imageshack.us] [/URL][/IMG] Bu da MZ lerin şanzumanı.....En verimli olduğu vitesler (arası uzayan) 3 ve 4. vites..... Bu MZ lerin ateşleme sistemi....Platin, meksefe, bu kutunun içinde.....

falcon sport 100 lüx

Motor Tipi Tek Silindir - 4 Zamanlı, Hava Soğutmalı Hacim 97.8 cc Max. Güç 9000 d/d - 7 kw - 9.4 Hp Max. Hız 90 Km/h Vites 5 Vitesli Manuel Ateşleme CDI / Elektrikli Marş / Kick-Start Akü 12V / 7 Ah Yakıt Tankı 11 Litre Yakıt Sarfiyatı 1.8 L / 100 Km Ağırlık 98 Kg Max. Yük 160 Kg Uzunluk 1950 mm Genişlik 750 mm Yükseklik 1070 mm Frenler Ön, Arka Kampana Lastik Ölçüleri Ön, 2.50 - 18 • Arka, 2.75 - 18